Dekorasyon Fikirleri ve Modelleri Dekor Yaşam
Art Deco, Avrupa’da özellikle 1800’lü yılların sonunda yaygınlaşan Art Nouveau tarzı dekorasyonun geçirdiği değişim sonunda ortaya çıkmıştır. Bu iki tarz birbirine çok benzese de, aralarındaki ince farklar birkaç örnek incelendikten sonra anlaşılabilir.
Öncelikle Art Nouveau, Fransa’da sanatın her tarzında etkisini hissettirmiş bir akımdır. Sadece mimari ve dekorasyonda değil, kadın giyiminde, resmide, mücevher tasarımında ve cam işçiliğinde bile görülmesi mümkündür. En büyük özelliği asimetrik çizgilerin yaygın olarak kullanılması ve süslemeye büyük önem verilmesidir.
Art Deco ise 1. Dünya Savaşı’nın ardından yaygınlaşan stillerden biridir. Art Nouveaou’ya çok benzese de, bu tarzda baskın olan şekiller geometrik ve aerodinamik çizgilerdir. 1920’li yıllarda uygulanmaya başlanmış, ve yaklaşık 20 yıl dekorasyonda kullanılmıştır.
Art Deco’da keskin kenarlar yoktur, daha yuvarlak çizgiler hakimdir. En önemli özelliği ise sadeliktir.
Kullanılan eşyalar hem paslanmaz çelik ve krom gibi malzemelerden oluşan eşyalar, hem de antikalardır. Mekanın en belirgin özelliği şıklık ve asalet olmalıdır.
Renk seçimi yaparken mümkün olduğunca az rengin bir arada kullanılması ve bir renk kargaşası ya da cümbüşü yaratılmaması gerekir. Siyah, gri, yeşil, mavi ve beyaz en fazla kullanılan tonlardır. Bu renklere eşlik etmesi için metal aksesuarlar tercih edilir.
1.Dünya Savaşı sırasında Avrupa’da yaygın bir lüks anlayışı olduğu için, Art Deco tarzında döşenen mekanların da bu lüksü yansıtması gerekir. Fakat bu stilin bir diğer önemli özelliği ise rahatlıktır.
Dolayısıyla Art Deco, pastel renkleri veya ahşap ağırlıklı mekanları sevenlere değil; zarif, asil ve konforlu odaları bir arada tercih edenlere hitap eden bir tarzdır.
