Genç Odası Renk Seçimi

Renkler deyince çoğumuzun aklına eşsiz, bereketli yağmurlardan sonra mis gibi toprak kokusuyla birlikte ruhumuzu dinginleştiren ve her rengi içinde barındıran gökkuşağı gelir. Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert, mor.  Her renk kendine özgü anlamalar ifade eder. Örneğin; kırmızı renk azim ve kararlılığı, turuncu renk güveni, sarı renk incelik ve pratikliği, yeşil renk doğanın ve huzurun, mavi renk sonsuzluk ve özgürlüğün, mor renk ise asaletin rengidir. Ve mutlaka her birimizin burcunun rengi yada tuttuğu takımın rengi uğurlu rengidir.

Renkler bizim için her alanda çok önemlidir. Kıyafet seçimlerimizde, arabamızda, en önemlisi de evlerimizde. Çünkü doğadaki gökkuşağının huzurunu, dinginliğini, rahatlığını evimizde de yaşamayı isteriz. Bu yüzdende oturma odalarımızda sıcak ve rahatlatıcı renkler olan sarı, turuncu, pembe… Yatak odalarımızda sakinlik ve huzur verici renkler olan sarı, yeşil, mavi gibi renkler tercih ederiz. Çocuk odalarında renk seçimi çok daha kolaydır. Çocuk kız ise pembe, erkek ise mavi şeklinde yada fanatik bir baba var ise evde sarı-kırmızı, siyah-beyaz, sarı-lacivert gibi renkler süsler odaları. Peki ya Genç Odası Renk Seçimi?

Gençlere gelince işler değişir. Çünkü artık kendi kararlarını verebilen, kendi beğenileri olan birer yetişkin adayı vardır karşımızda. Kimisi asi, hırçın kimisi içe kapanık kimisi de oldukça hareketlidir. Bir başkasının özellikle de anne babalarının seçimlerini beğenmeyen, kendi isteklerinin her şeyin üstünde olduğunu düşünen gençler. Bu noktada yapabileceğimiz en akıllıca şey; renklerin insanlar üzerine olan etkileri konusunda gençlerimizi bilinçlendirmek olacaktır. Ve sonuçta da kendi kişiliklerine en uygun rengi seçmelerini sağlamaktır. Örneğin mavi rengin insanlara sonsuzluk, özgürlük hissi verdiğini; kırmızı rengin azim ve kararlılık sağlayan bir renk olduğunu; yeşilin doğayı yansıttığını doğanın huzurunu dinginliğini insana sunduğunu bilmek önemlidir. Dışa dönük olmayan pasif gençler için turuncunun, mutsuz ve gergin gençlerimiz için de pembenin pozitif etki yaratacağını bilmeliyiz.

Eskilerimizin de dediği gibi çocuklar büyüdükçe dertleri de büyüyor. Küçük yaşlarda belki de bizim sözümüzden hiç çıkmayan çocuklarımız büyüdükçe kendi başlarına buyruk hatta bizleri bile beğenmeyen birer yetişkin olabiliyorlar. Burada unutmamamız gereken en önemli şey ise onlarında artık yetişkin bir birey oldukları, kendi zevkleri ve isteklerinin olduğudur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.